[ad_1]
1. Ich mag die Natur und möchte lernen, wie man Naturfotografien macht. (Doğayı seviyorum ve doğa fotoğrafları nasıl çekilir öğrenmek istiyorum.)
2. Letztes Wochenende bin ich in den Wald gegangen und habe viele schöne Fotos gemacht. (Geçen hafta sonu ormana gittim ve çok güzel fotoğraflar çektim.)
3. Der Sonnenuntergang am Strand war atemberaubend. (Plajda batan güneş nefes kesiciydi.)
4. Ich habe eine große Sammlung von Landschaftsfotos aus verschiedenen Ländern. (Farklı ülkelerden oluşan geniş bir manzara fotoğrafı koleksiyonum var.)
5. Beim Reisen halte ich immer meine Kamera bereit, um interessante Momente festzuhalten. (Seyahat ettiğimde her zaman ilginç anları yakalamak için kameramı hazır tutarım.)
6. In den Bergen konnte ich wunderschöne Blumen und Tiere fotografieren. (Dağlarda güzel çiçekler ve hayvanlar fotoğraflayabildim.)
7. Meine Liebe zur Natur hat mich dazu gebracht, Fotografie als Hobby zu wählen. (Doğaya olan sevgim beni hobim olarak fotoğrafçılığı seçmeme yol açtı.)
8. Während meines letzten Urlaubs habe ich viele Erinnerungsfotos an verschiedene Sehenswürdigkeiten gemacht. (Son tatilimde çeşitli turistik noktalarda çok sayıda anı fotoğrafı çektim.)
9. Die Schönheit der Natur fasziniert mich immer wieder aufs Neue. (Doğanın güzelliği beni her seferinde yeniden büyüler.)
10. Ich träume davon, eines Tages meine Naturfotos in einer Ausstellung zeigen zu können. (Bir gün doğa fotoğraflarımı bir sergide gösterebilme hayali kuruyorum.)
11. Die Weite des Meeres ist einfach beeindruckend. (Denizin genişliği sadece etkileyici.)
12. Im Wald kann man die Ruhe und Stille der Natur vollkommen genießen. (Ormanda doğanın huzur ve sessizliğinin tadını tam anlamıyla çıkarabilirsiniz.)
13. Auf meinen Reisen habe ich viele wunderschöne Sonnenaufgänge erlebt. (Yolculuklarım sırasında birçok muhteşem güneş doğuşu deneyimledim.)
14. Das Fotografieren von Tieren erfordert viel Geduld und Durchhaltevermögen. (Hayvanları fotoğraflamak çok sabır ve dayanıklılık gerektirir.)
15. Die bunten Blumenfelder haben meine Seele zum Leuchten gebracht. (Renkli çiçek tarlaları ruhumu aydınlattı.)
16. Gezi anıları isimli dergide einen Artikel über meine Reiseerlebnisse veröffentlicht. (Gezi anıları adlı dergide benim seyahat deneyimlerim hakkında bir makale yayınlandı.)
17. Ich habe viele lustige Geschichten von meinen Reisen zu erzählen. (Seyahatlerimden birçok eğlenceli hikaye anlatmak istiyorum.)
18. Das Erkunden neuer Orte ist für mich eine großartige Möglichkeit, neue Kulturen kennenzulernen. (Yeni yerleri keşfetmek benim için yeni kültürleri tanıma harika bir fırsat.)
19. Ich halte immer mein Notizbuch bereit, um meine Reiseerlebnisse festzuhalten. (Seyahat deneyimlerimi kaydetmek için her zaman defterimi hazır tutarım.)
20. Reisen öffnet meine Augen für die Schönheit der Welt. (Seyahat etmek dünyanın güzelliğini gözlerim açar.)
[ad_2]
2. Letztes Wochenende bin ich in den Wald gegangen und habe viele schöne Fotos gemacht. (Geçen hafta sonu ormana gittim ve çok güzel fotoğraflar çektim.)
3. Der Sonnenuntergang am Strand war atemberaubend. (Plajda batan güneş nefes kesiciydi.)
4. Ich habe eine große Sammlung von Landschaftsfotos aus verschiedenen Ländern. (Farklı ülkelerden oluşan geniş bir manzara fotoğrafı koleksiyonum var.)
5. Beim Reisen halte ich immer meine Kamera bereit, um interessante Momente festzuhalten. (Seyahat ettiğimde her zaman ilginç anları yakalamak için kameramı hazır tutarım.)
6. In den Bergen konnte ich wunderschöne Blumen und Tiere fotografieren. (Dağlarda güzel çiçekler ve hayvanlar fotoğraflayabildim.)
7. Meine Liebe zur Natur hat mich dazu gebracht, Fotografie als Hobby zu wählen. (Doğaya olan sevgim beni hobim olarak fotoğrafçılığı seçmeme yol açtı.)
8. Während meines letzten Urlaubs habe ich viele Erinnerungsfotos an verschiedene Sehenswürdigkeiten gemacht. (Son tatilimde çeşitli turistik noktalarda çok sayıda anı fotoğrafı çektim.)
9. Die Schönheit der Natur fasziniert mich immer wieder aufs Neue. (Doğanın güzelliği beni her seferinde yeniden büyüler.)
10. Ich träume davon, eines Tages meine Naturfotos in einer Ausstellung zeigen zu können. (Bir gün doğa fotoğraflarımı bir sergide gösterebilme hayali kuruyorum.)
11. Die Weite des Meeres ist einfach beeindruckend. (Denizin genişliği sadece etkileyici.)
12. Im Wald kann man die Ruhe und Stille der Natur vollkommen genießen. (Ormanda doğanın huzur ve sessizliğinin tadını tam anlamıyla çıkarabilirsiniz.)
13. Auf meinen Reisen habe ich viele wunderschöne Sonnenaufgänge erlebt. (Yolculuklarım sırasında birçok muhteşem güneş doğuşu deneyimledim.)
14. Das Fotografieren von Tieren erfordert viel Geduld und Durchhaltevermögen. (Hayvanları fotoğraflamak çok sabır ve dayanıklılık gerektirir.)
15. Die bunten Blumenfelder haben meine Seele zum Leuchten gebracht. (Renkli çiçek tarlaları ruhumu aydınlattı.)
16. Gezi anıları isimli dergide einen Artikel über meine Reiseerlebnisse veröffentlicht. (Gezi anıları adlı dergide benim seyahat deneyimlerim hakkında bir makale yayınlandı.)
17. Ich habe viele lustige Geschichten von meinen Reisen zu erzählen. (Seyahatlerimden birçok eğlenceli hikaye anlatmak istiyorum.)
18. Das Erkunden neuer Orte ist für mich eine großartige Möglichkeit, neue Kulturen kennenzulernen. (Yeni yerleri keşfetmek benim için yeni kültürleri tanıma harika bir fırsat.)
19. Ich halte immer mein Notizbuch bereit, um meine Reiseerlebnisse festzuhalten. (Seyahat deneyimlerimi kaydetmek için her zaman defterimi hazır tutarım.)
20. Reisen öffnet meine Augen für die Schönheit der Welt. (Seyahat etmek dünyanın güzelliğini gözlerim açar.)
[ad_2]
